Enerji Alanını Korumak Bir gün, atına binmiş gitmekte olan bir bey, uyumakta olan adamın ağzından içeri yılanın girdiğini gördü. Yetişip müdahale etmek istediyse de başarılı olamadı. Yılan uyuyan adamın ağzından içeri kaçtı. Akıllı biri olan bey, uyuyan adama birkaç topuz darbesi vurdu. Ağaçların altında çürük elmalar vardı. Bey çürük elmaları yemesi için adama baskı yaptı. Zorla çürük elmaları yiyen adam bir yandan da, ''Yahu, ben sana ne yaptım? Zulmünün sebebi nedir? Canıma kastın varsa, vur öldür, ama işkence yapma'' diye söyleniyordu. Bey, ''Bunları yedikten sonra koşmaya başlayacaksın'' dedi. Uykusuzluğun ve yorgunluğun üzerine, karnı tıka basa dolan adam, yakıcı güneşin altında beye lânetler okuyarak koşuyordu. Sonunda adamın midesi bulandı, safrası kabardı. Kusmaya başladı. Bütün yediklerini çıkardı. Çıkardıkları arasında kocaman siyah yılanı görünce, beyin kendisine niçin böyle davrandığını anladı. Yaptığı beddualardan pişman oldu. Beyden özür diledi. Bilgisizliğini bağışlamasını istedi.
''Niçin yaptığını söyleseydiniz size hakaret etmezdim'' dedi. Bey, ''Midene yılan girdiğini söyleseydim, ne elma yemeye ne koşmaya ne de kusmaya gücün kalırdı. Korkudan ölürdün'' dedi. Yılandan kurtulan adam, beye dualar ederek yanından ayrıldı. Mesnevide geçen, Hz. Mevlana’ya ait bu hikayede anlatılmak istenen bir çok mesaj var ama ben enerji boyutundan bahsetmek istiyorum. Enerji alanımız güçsüz, zayıf, yırtıklarda dolu olduğunda dışarıdan gelebilecek her türlü, kötü enerjiye, negatif insanlara, yılanlara, hastalıklara, virüslere karşı savunmasız oluruz. Biz bilinçli özel çabayla enerji alanımızı güçlendirdiğimizde kendimizi korumaya almış oluyoruz. Bazen de biz farkında olmadığımızda Allah’ın yardımıyla, bela musibetler yoluyla içimizdeki yılanlardan kurtulmamızı için birileri hayatımıza geliyor. Bize çürük elmalar yediriyor. Bizi koşturuyor, tokatlıyor, azarlıyor, aşağılıyor. Biz görmekte zorlanıyor olsak da büyük planda başımıza gelen her şey bizim içimizdeki nefs yılanını terbiye etmek oluyor. Şimdi başınıza gelen sizi çok zorlayan olayları, hayatınızdaki sorunlu insanları, içinden çıkmakta zorlandığınız durumları bir düşünün. Bunların hiçbiri size tesadüfen gelmiyor. Ruhsal tekamül yolculuğunda ihtiyacınız olanlar size geliyor. Eskiden ben de hep başkalarını suçlardım. Kurumsal hayatta çalışırken bana mobing yapan, asık suratlı, yöneticime içten içe kızardım. İş değiştirmek için adımlar atıyordum ama negatif sonuçlar alıyordum. Orada olmaktan ruhum o kadar yorulmuştum ki bedenim hastalanmaya başladı. Sık sık izin almaya başladım. Hasta olmanın bilinçdışımın beni korumak, oradan uzaklaşma bahanesi olduğunu çok sonradan fark ettim. Çünkü yapılan tetkik sonuçlarına göre hiçbir hastalığım yoktu! Bu süreçte ben de arayışa başladım ve Theta healing ile tanıştım. Yaşadığım sıkıntıların bana ait yönünü kabullenmem, kendimle yüzleşme sürecim çok kolay olmadı. Ben danışmanlıklar alıp kendi üzerime çalışmaya başladım ve sonra ne oldu dersiniz? Beni bu arayışlara iten, inciten yöneticim işten ayrıldı. Hem de ışık hızıyla. Peki bu bir tesadüf müydü? Asla değil. Sonradan beni zorlayan, ağlatan, hasta eden o dönemin aslında içimde yatan anlamsız korku ve kaygı yılanlarından kurtarmak için olduğunu çok net görebildim. Ruhsal tekamül iki yolla oluyor; ilim yoluyla ve hayat tatbikatı yoluyla. Bizim yaptığımız enerji çalışmaları, uygulamalar ilim yolunu temsil ediyor. İlahi adalet gereği günlük hayatın getirdiği zorluklar yoluyla da hayat dersi alınıyor. Ve herkes kendi meşrebine uygun yoldan ilerliyor. Allah’ın ilahi sistemi o kadar muhteşem ki olan her şey bizim hayrımıza oluyor. Ve tekamül her zaman ileriye doğru oluyor. Yani siz şuan kendinizi bilinç düzeyinde geçen yıla göre çok daha geride görseniz bile ruhunuzun tekamülü hep ilerliyor. Yaşadığımız her şey, hepsi ama hepsi bizi güçlendirmek için gerekli. İşler hep yolunda olduğunda, oturduğumuz yerden ilerlemek çok mümkün olmuyor. Şükürler olsun ki, dinimizde de düzenli yapılması farz olan ibadetler, zikirler, manevi çalışmalar dış etkilere karşı bizi korur.Yapılan tüm ibadetler enerji alanımızı güçlendiriyor ve frekansımızı yükseliyor. İçinden geçtiğimiz bu olağanüstü dönemde, ruhunuzu, bedeninizi ve zihninizi güçlendirmeyi ihmal etmeyin. Yapabildiğiniz kadar, gücünüzün yettiği kadar kendi öz bakımınıza, ruhsal gelişimize zaman ayırın. Ve şuan sizi zorlayan her ne yaşıyor olursanız olun, olan her şeyin sizin hayrınıza olduğunu da sakın unutmayın… Sevgimle… Aralık 2020
|
1029 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |